“Peşinden gidecek cesaretin varsa bütün hayaller gerçek olur”
Che Guevara
Aile işletmelerinin paydaşları olan aile, çalışanları, müşterileri, tedarikçileri ve var olduğu topluma karşı en büyük sorumluluğu yarattığı değeri sürdürülebilir kılmaktır.
Çok uzun yıllardır varlığını sürdüren işletmeler kadar sadece kurucunun varlığı süresince ayakta kalabilen, sonraki nesillere bile aktarılamayan işletmeler var. Bu işletmeleri birbirinden ayıran nedir diye baktığımızda bir çatı anlayış olarak ‘kurumsallaşma’ nın kritik faktör olduğunu söylüyoruz.
Kurumsallaşma temasını Linkedin canlı yayındaki bir oturumumuzda ele aldık konuğum Murat Selek ile birlikte.
Aile işletmelerinin kurumsallaşması, sürdürülebilirlik ve uzun vadeli başarı için önemli bir adımdır. Kurumsallaşma süreci, işletmenin profesyonel yönetim uygulamalarını benimsemesini ve aile üyelerinin etkisini standart iş prosedürleri ve yönetim yapıları ile dengelemesini sağlar. Kurumsallaşma süreci çok geniş bir kavram ve bazılarımıza göre de zahmetli bir kavram.
Bu sürecin hayata geçirilmesinin önemi bizce malum. Bu konuda okurlarında zihnen hazırlanmasını sağlamam lazım.☺
Simon Sinek ’in “Neden ile Başla” kitabında da bahsettiği gibi ‘neler’ yapılması gerektiğine karar vermeden önce ‘nedenleri’ konusunda kalbimizin ve beynimizin hazırlanması, yolculuktaki zorluklarla baş etmek için önemli bir tetikleyici.
Ben de işletme sahiplerinin neden kurumsallaşması gerektiğine dair unsurları bu yazımızda sizlerle de paylaşmak istedim.
İşte derlediğim başlıklar:
Sürdürülebilir Büyüme: Kurumsal yönetim uygulamaları, işletmenin sürdürülebilir bir şekilde büyümesine yardımcı olur. Günü kurtarmak değil, vizyonu yaşatabilmek, geleceği yakalayabilmek, aile çıkarlarını nesiller boyu gözetebilme imkânı olan bir işletme yaratma fırsatı amaçlanır. Ailenin de arzusu yaratılan değerin, oluşan markanın, varlıkların nesiller boyu sürdürülebilir olması değil mi?
Profesyonelleşme: Kurumsallaşma, işletmenin yönetimini profesyonelleştirir. Görev ve sorumlulukların netleştirilmesini sağlayarak, hem aile üyelerinin işletme için kritik görev ve sorumluklara dair yetkinlik edinmesi, hem de aile üyeleri yerine işin gerektirdiği niteliklere sahip kişilerin yönetici pozisyonlara getirilerek daha fazla ve verimli yönetim oluşmasını sağlar. Bu sayede bize güç katacak doğru insanlar için çekim merkezi oluşturulur.
Nesiller Arası Geçiş: Aile işletmeleri yönetimin kuşaktan kuşağa devrini sağlamak ister. Bilgi, beceri ve varlıkların bir sonraki kuşağa aktarılmasını amaçlar. Kurumsal yapılar ve oyun kuralları bu geçişin düzenli ve sorunsuz olmasına yardımcı olur.
Karar Alma Süreçleri: İşletmelerin büyüme, başarıyı yakalama, değişimi doğru okuma ve değişime uyum sağlama konusunda etkili, doğru zamanda doğru işler yapmak adına stratejik kararları alması gerekir. Kurumsallaşma sürecinde Karar Alma yetkinliklerinin doğru tarif edilmesi, karar alma süreçlerinin şeffaf ve objektif olması, işletmenin daha stratejik ve planlı hareket etmesini sağlar.
Risk Yönetimi: Kurumsallaşma, işletmenin risklerini daha iyi yönetmesine olanak tanır. Prosedürler ve politikalar, riskleri azaltır ve kriz durumlarında hızlı hareket edilmesini sağlar.
Yatırımcı ve Piyasa Güveni: İşletmelerin varlığını sürdürmesi için, yeni yatırımlar yapması, organik ya da inorganik büyüme fırsatlarını yakalaması gerekir. Bu fırsatları değerlendirmek için sadece öz kaynak değil, dış kaynak fırsatlarını da doğru değerlendirmesi gerekir. Kurumsallaşma sürecine sahip yapılar, dış yatırımcılar ve piyasa aktörleri için güven oluşturur ve bu güveni sağlamak, işletmenin finansal kaynaklara erişimini de kolaylaştırır.
Hukuki Yapılandırma: Aile işletmeleri genellikle resmi olmayan hukuki yapılarla başlar. Kurumsallaşma, şirketin hukuki yapısını da güçlendirir. Yazılı kurallar sayesinde yönetim etkinleşir, şeffaflık, hesap verebilirlik ve önemlisi aile üyeleri arasında objektivite ve adalet kaygısı giderilir. Güvence olur.
Rekabet Gücü: iş dünyasının değişim hızına ayak uydurmak gerekiyor. İşletmelerin piyasa koşullarını doğru okuması, hızlı karar vermesi, teknolojiden yararlanarak verimli çalışma koşullarını oluşturması ve sürdürülebilirlik için rekabet avantajını koruması ve öne geçme fırsatlarını değerlendirmesi gerekiyor. Kurumsallaşmış işletmeler, rekabet ortamında daha dirençli ve esnek olabilirler.
Kurum Kültürü ve Kimlik: Aile işletmeleri kısa vadeli kazançlardan ziyade, uzun vadeli sürdürülebilirliğe odaklandığı için sağlam bir kurum kültürüne dayanmak ister. Aile işletmeleri genellikle köklü tarihleri ve samimi yapılarıyla bilinir. Kimlik, işletmenin özgün hikayesini ve farkını vurgulamak için bir araçtır. Kurumsallaşma çalışmaları kurumsal bir kimlik oluşturma bu sayede hem aile üyelerinin, hem çalışanların bağlılığını ve motivasyonunu artırabilir.
Hedef ve Strateji Belirleme: Kurumsallaşma süreci, işletmenin hedeflerini ve stratejilerini netleştirmesine yardımcı olur. Bu sayede hem aile üyelerinin hem de çalışanların ne zaman, hangi işi, kimlerle, nasıl yapması gerektiği netleşeceği için belirsizlik azalır, verim artar, sürdürülebilirlik için güvence olur. Üstelik performans ve başarı göstergelerinin belirlenmeli ve bu göstergelere göre değerlendirilmelerin yapılması sağlanır.
Aile işletmeleri için kurumsallaşma, yalnızca bir seçenek değil, sürdürülebilir büyüme ve nesiller boyu devam eden başarı için bir zorunluluktur.
Bununla birlikte Aile işletmelerinin kurumsallaşma süreci zorlayıcı olabilir çünkü bu süreç, geleneksel aile yapısının dışına çıkılmasını ve değişime açık olunmasını gerektirir. Bu zorunlulukla baş edebilmek için kendimizi nasıl güçlendireceğimizi, neye ihtiyacımız olduğunu bize dışardan bakma fırsatı olan üçüncü partilerden destek ve görüş alarak hızla planlamak gerekir.
Bir sonraki bültenlerimde ve her ay düzenlediğimiz webinarlarda bu zorlukların neler olduğu, nasıl baş edilebileceğine dair katılımcılarla bunları değerlendiriyor olacağız.
Birlikte öğrenip, kendi yolculuğunuzu planlamanıza destek olmaya devam edeceğiz.
Sizi de bekleriz…