“Vatanınız için kan, arkadaşınız için gözyaşı; ama aileniz için ter dökün.” (Fletcher Christian)
Merak edip araştırırsanız ülkemizde çok uzun yıllar başarı ile faaliyet göstermiş bazı firmaların maalesef günümüze kadar varlıklarını sürdüremediklerini görebilirsiniz.
Aile işletmelerinin dağılması, iflas etmesi veya parçalamasının aile üyeleri için duygusal ve maddi sorunların yanında ülkemiz için de büyük kayıp olduğunu biliyoruz.
1. Ülke Ekonomisi: Aile işletmeleri genellikle bir ekonominin temel taşlarından biridir. Bunların kapanması veya batması, yerel ekonomiyi etkileyebilir ve işsizlik oranlarını artırabilir. Vergi gelirlerinin azalmasına ve ticaret hacminin düşmesine yol açabilir. Ayrıca, bu işletmelerin kaybı, belirli sektörlerde rekabetin azalmasına ve piyasa dengesizliklerine neden olabilir.
2. Çalışanlar: Aile işletmelerinin iflas etmesi, çalışanlar için belirsizlik yaratabilir. İşsizlik, iş güvencesi eksikliği ve gelir kaybı gibi endişeler ortaya çıkabilir. Çalışanlar, yeni iş bulmak için zorlu bir rekabetle karşı karşıya kalabilirler.
3. Toplumsal Etkiler: Aile işletmeleri genel olarak toplumda kültürel ve sosyal bağları güçlendirebilir. Destekledikleri sosyal sorumluluk projeleri ile toplum için bir güvence demektir. İşletmenin kaybı toplumda da bir boşluk yaratabilir ve toplumsal dokunun zayıflamasına neden olabilir.
Sonuç olarak, aile işletmelerinin iflası sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal açıdan da derin etkilere sahip olabilir. Bu nedenle, bu işletmelerin sürdürülebilirliği ve başarısı, hem yerel ekonomik kalkınma hem de aile refahı açısından önemlidir.
Hem ekonomik, hem de sosyal katkıları nedeniyle aile işletmelerinin yarattıkları değeri sürdürebilmelerini sağlamak için yapılması gerekenlerle ilgili farkındalık sağlamak üzere uzmanlar, araştırmacılar, danışmanlar, eğitmenler, gazeteciler, sivil toplum örgütleri kendi çaplarında çalışmalar ortaya koyuyoruz.
Sorunun nedenleri bizce malum.
Şahsi olarak, aile şirketlerinin nesiller boyu sürdürülebilir bir kuruma dönüşmeleri için neler yapmaları gerektiğine dair bilgilerimizi de paylaştığım, aile şirketleri kurucuları, yönetimde görev alan nesil ve aile işletmeleri çalışanlarının katıldığı seminerlerde katılımcıların da bir şekilde sorunlarının farkında olduğunu da görüyorum.
Onların dile getirdiği dışında dile getiremedikleri sorunları da biz gözler önüne seriyoruz. Genelde aşağıdaki sorulara yanıt veriyoruz.
- Neden aile şirketi kurumsallaşma yolculuğuna çıkmalı?
- Bu sürece neden ihtiyacı var?
- Neden işletmesine dışardan bakmalı?
- Bunun için neden profesyonellerden destek almalı?
Farkındalıklar oluşuyor.
Önerilen çözümlere başvurmak ve atılmaması gereken adımları atmak konusunda neden tereddüt yaşıyorlar?
Aile işletmeleri yönetimlerinin bir sonraki aşamaya geçmekten alıkoyan şey ne?
Aşağıdaki ankette yer alan tespitlerimizin hangilerini aile işletmenizde sürdürülebilirlik yolculuğunun geliştirilmesinin önünde engel olarak görüyorsunuz?
Aile işletmeleri değerlendirme anketini doldurun!
Düşüncelerinizi bizimle paylaşmanızı rica ediyorum.
Sonuçları sizlerle paylaşacağım.
Özge Toraman
ActionCOACH Türkiye İşletme Koçu
