Bazı hikayeler vardır, önüne ne çıkacağını önceden kestiremeden çıktığın ama kalbinin hep doğru yere götürdüğünü hissettiğin… İşte bizim hikayemiz de tam olarak böyle başladı.
Bundan 12 yıl önce, kurumsal hayatın içinde koşturan üç kadındık.. Bankalarda, büyük kurumsal şirketlerde, önemli pozisyonlarda çalışıyorduk. İşimizi iyi yapıyorduk,
kariyer basamaklarını hızla tırmanmıştık. ama içimizde hep bir ses vardı:
“Hayata bırakacağımız iz Bu kadar mı? Daha fazlası olmalı…”
O sesi bastırmaya çalıştık, meşgul olduk, çalıştık, çocuklarımızı büyüttük ama o ses hiçbir yere gitmedi. Sonunda birbirimize bakıp şunu fark ettik: Biz sadece bir yerde çalışmak için değil, fark yaratmak için buradayız! Anne babalarımızın, okullarımızın, çalıştığımız kurumların bize yaptığı yatırımı şimdi geri verme zamanı gelmişti. Bu ülkenin aydınlık nesillerinin yetişmesine Kobiler üzerinden dokunmak bize çok da uzak değildi.
Tesadüf mü yoksa bizi birleştiren en önemli etken mi, üçümüz de öğretmen ailelerin çocuklarıydık ve aslında yapmak istediğimiz şey biriktirdiğimiz herşeyi işletme sahiplerine ve ekiplerine aktararak toplumsal bir katkı yaratmaktı.
Bir Uçak Yolculuğunda Değişen Kaderimiz
Başlangıçta hedefimiz çok daha basitti: ActionCOACH un bir koçu olmak, iş dünyasındaki insanlara rehberlik etmek. Üçümüz de farklı kariyerlerden geliyorduk ama ortak bir noktada buluşmuştuk:
İnsanlara işlerini büyütmelerinde gerçekten yardımcı olabilmek…
Bu amaçla bir uçak yolculuğuna çıktık. O yolculukta yalnızca bir koç olmayı planlıyorduk, ama döndüğümüzde Türkiye’nin işletme koçluğu alanındaki ilk ve en büyük yatırımlarından birine imza atmıştık.
Nasıl mı oldu?
Bir noktada şunu fark ettik: Neden sadece bir koç olalım ki? Neden işletme sahiplerini Türkiye’ye biz işletme koçu ile çalışmanın konforu ile tanıştırmayalım ki?
Bir anlık bir cesaret, belki de kaderin bir oyunu… Ama o an, bizim girişimciliğe, iş dünyasına ve işletme sahiplerine nasıl bir katkı sağlayabileceğimizin farkına vardığımız an oldu.
Zorluklar? Elbette! Ama Pes Etmek Yok!
2012’de Türkiye’de işletme koçluğu diye bir şey bilinmiyordu. Etrafımızdakiler soruyordu:
“İşletme koçu da ne? İşletme sahipleri zaten işlerini biliyor, neden bir koça ihtiyaç duysunlar? ” İşletme sahipleri sadece kendi akıllarına hayrandır.
Biz de anlatmaya başladık. İşletme sahibi olmak başka, işletmeyi büyütmek başka bir şeydi.
Biz bu işi kurarken gördük ki birçok kişi, işinde çok iyi ama işini yönetmekte, sistematize etmek o kadar da başarılı değil. İşlerini büyütmeye çalışırken deneme yanılma yapıyorlar, gereksiz riskler alıyorlar ve çoğu zaman farkında olmadan aynı hataları tekrar ediyorlar. Bir yandan da hayatlarını özgürleşmek için kurdukları işlerin esiri oluyorlar.
Ve biz bu işletme sahiplerine deneme yanılmanın ne kadar pahalı bir hata olduğunu anlatmaya başladık.
Her toplantıda, her seminerde, her birebir görüşmede… İl il gezdik, her kapıyı çaldık, durmadan anlattık, vazgeçmedik, yılmadık.
İlk başlarda zorlandık. Türkiye’de o zamanlar sadece iki işletme koçluğu markası vardı, insanlar böyle bir desteğe neden ihtiyaç duyduklarını bile bilmiyorlardı. Ama biz inanıyorduk. İşletmelerin güçlü olması gerektiğine, insanların işlerini yalnızca sürdürmek için değil, gerçekten büyütmek ve keyif almak için yönetmeleri gerektiğine inanıyorduk.
Ve bu inançla devam ettik.
Girişimciliğin ve Kadın Liderliğinin Gücüne İnanıyoruz
Biz bu yola çıkarken bir şeyi özellikle vurguladık :
“Biz sadece bir iş kurmuyoruz, Türkiye’de işletme koçluğunu var eden kadınlar olarak bir dönüşüm başlatıyoruz!”
İlk yıllarda karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri, kadın girişimci olmanın getirdiği engellerdi. Türkiye’de iş dünyasında kadın lider olmak hala birçok alanda mücadele gerektiriyordu. Ama biz kadınların iş dünyasında nasıl büyük farklar yaratabileceğini de biliyorduk.
Bu yüzden kadın girişimcileri güçlendirmek bizim için bir misyon haline geldi. İşte tam da bu nedenle, Türkiye’deki işletme sahiplerine koçluk yaparken özellikle kadın girişimcilerin önünü açmak, onlara rehberlik etmek ve destek olmak için ekstra çaba sarf ettik, birçok kurumla, dernekler, asosilasyonlarla projeler yaptık.
Bugün Geldiğimiz Nokta: Birlikte Büyümek
Bugün,12 yıl içinde ActionCOACH Türkiye olarak yüzlerce işletmeye dokunduk, binlerce girişimcinin hayatına etki ettik.
Bu bizim için yalnızca bir iş değil, bir dönüşüm hareketi. Biz işletme sahiplerinin ve ekiplerinin önce zihinlerindeki sonra da işletmelerindeki devrimleri yapmalarına vesile olmak için yola çıktık.
Bugün hala ilk günkü heyecanla sahada çalışıyoruz, işletme sahiplerine işlerini nasıl daha iyi yönetebileceklerini anlatıyoruz, nasıl kendilerine bağımlı olmadan da tıkır tıkır çalışan işletmeler kurabileceklerine eşlik ediyoruz. Ama en önemlisi: Onlara yalnız olmadıklarını hissettiriyoruz.
İş hayatı zor, girişimcilik bazen- çoğu zaman yalnız hissettiren bir yolculuk. İşte biz, tam da bu noktada devreye giriyor. İş sahiplerine yalnız olmadıklarını, bir çıkış yolu olduğunu gösteriyoruz. Deneme yanılmayla vakit kaybetmeden, doğru stratejilerle büyümenin mümkün olduğunu anlatıyoruz.
Ve her şeyin ötesinde, bu yolculuğu bizimle birlikte yürüyen herkesin başarı hikayesine dönüşmesine eşlik ediyoruz.
Sadece Türkiye Ekonomi Bankası ile yürüttüğümüz kadın bankacılığı projemizde 6000’e yakın kadın girişimcinin yoluna ortak olduk.
Kendi organizasyonunuzun ve koçlarımızın %90’ı kadın. Sadece Türkiye’de değil global organizasyonumuzda da kadınların işletme koçluğu alanında ne kadar başarılı olabileceğini kanıtladık.
İşte bizim hikayemiz böyle… Üç kadın olarak başladık, binlerce insanın yolculuğuna ortak olduk, Türkiye’de bir dönüşüm başlattık. Ve yolculuğumuz hala devam ediyor!
ActionCOACH Türkiye Kurucu Ortakları
Ayşegül Coşkuner, Gülnur Değer, Özge Toraman